…

Şu karşımızdaki mahşer kudursa, çıldırsa,

Denizler ordu, bulutlar donanma yağdırsa,

Bu altımızdaki yerden bütün yanardağlar

Taşıp da kaplasa âfakı bir kızıl sarsar,

Değil mi cephemizin sinesinde iman bir,

Sevinme bir, acı bir, gaye aynı, vicdan bir,

Değil mi ortada bir sine çarpıyor, yılmaz.

Cihan yıkılsa, emin ol bu cephe sarsılmaz.

Girmeden tefrika bir millete düşman giremez.

Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez.

       “ Şüheda fışkıracak toprağı sıksan Şüheda” diyen İstiklal Şairimiz Akif’in dediği gibi 250 bin şehidin şahadet şerbeti içtiği, tarihte eşine az rastlanan bir kahramanlık destanı olan Çanakkale Zaferi’nin 103. yıl dönümünü kutlamanın haklı gururu ve heyecanı içerisindeyiz.

      Çanakkale’de gösterilen azim ve kararlılık, milletimizin bağımsızlığa olan inancını perçinlemiştir. Çanakkale Zaferi’nin kazandırdığı milli ruh Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasının önsözü olmuştur. Çanakkale Ruhu Kıbrıs’ta, 15 Temmuz’da ve bugün ülkemizin güneyinde bu vatanın kahraman evlatlarının şahsında devam etmektedir.

        Askeri alandaki başarıların eğitimden kültüre, bilimden sanata her alanda sağlanması hususunda eğitimcilerimize ve genç nesle büyük sorumluluklar düşmektedir. Eğitimcilerimiz ve gençlerimizin atalarımızdan aldığımız mirası, yarınlara daha güçlü bir şekilde taşıyacağına inancımız tamdır.

      Bu vesileyle başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere, vatanı uğrunda canını bir an bile düşünmeden feda eden, ebediyete intikal etmiş tüm şehitlerimizi rahmet, hayatta olan kahraman gazilerimizi, minnet ve şükranla anıyorum.