BEYOĞLU

Beyoğlu... "Zamanın ruhu"nun dünden bugüne her daim bütün canlılığıyla aktığı gözde bir İstanbul semti. Burada aynı anda Doğu'nun havasını teneffüs etmek de Batı'nın çizgilerine dokunmak da mümkün.  Bir yandan Galata Kulesi'yle çağlar atlayıp Endülüs'ü hatırlamak diğer yandan siyahi, beyaz, Müslüman, Hristiyan, Musevi, Rum, Ermeni, kısacası insanlığın tüm renklerini, kültürlerin tüm tonlarını kanatları altına toplamış muhteşem Osmanlı'nın izlerini sürmek mümkün.

Kabataş'tan Haliç'e, İstiklal Caddesi'nden Galata'ya uzanan çapraz hatlarda Beyoğlu'nun bu zengin, çok kültürlü, çok sesli karakterinin eserlerini takip ederek tarihî bir ırmağın akışını seyretmek hiç de zor değil.

Beyoğlu, bu büyük çeşitlilik ve zenginliği her şeyden önce tarihî dokusuyla yaşatır bize.

Tarihî yarımadanın üzerine nakşedilen farklı kültür dünyalarının, farklı hayatların, kimliklerin bir arada buluştuğu görkemli yapıtlarıyla eşsiz tarihî ..ancı dil olarak an bir diğeri dem ama bununla kastedilen ne?"  mimari dünyası çok renkli ve çok kültürlüdür.

Sarayları, Galata Kulesi, Mevlevihane'si, camileri, kiliseleri ve sinagoglarıyla Beyoğlu, sahip olduğu zengin kültürel ufkun, bir arada var olma geleneğinin, karşılıklı saygı kültürünün sürekli tazelendiği eşsiz bir evren olarak durur önümüzde.

Cenevizliler'den bugüne Beyoğlu'nun kültürel ufkunu simgeleyen Galata Kulesi... Zihin dünyamızı İspanya-Endülüs topraklarına götüren Elhamra Hanı... Ortadoğu'nun zengin kültür iklimini hatırlatan Arap Camii... Bahçesinde Osmanlı Sadrazamı'nın medfun bulunduğu tarihî Alman Sarayı... Venedik hanedanlığının gönderdiği eserlerle tefriş edilen Aynalı Kavak Kasrı... Ermeni cemaatinin tarihî mabedi Galata Ermeni Kilisesi... Muhteşem Süleyman'ın Mimar Sinan'a yaptırttığı, semtin manevi simgelerinden Cihangir Camii... İslam düşüncesi içerisinde irfan ve hoşgörü geleneğinin en önemli merkezlerinden Galata Mevlevihane'si... Hristiyan Ortodoks dünyasının "kutsal üçlemesi" Aya Tiriada Kilisesi... Taşıdığı kültürel zenginlikle bir kültür-sanat arşivini andıran Pera Palas... İstanbul'da Hristiyan Katolik cemaatinin en büyük kutsal mekânı Saint Antuan Katolik Kilisesi... Sultan Abdülhamit'in fermanıyla inşa edilen Terziler Sinagogu... Hristiyan Protestan cemaatine ait Alman Protestan Kilisesi. Klasik Osmanlı mimarisinin ayrıcalıklı eserlerinden Piyale Paşa Camii... Gelenekle modernin, geçmiş ile şimdinin bir arada yer aldığı Koç Müzesi... Ve daha niceleri... Hepsi Beyoğlu'ndaki kültürel çoğulculuğun, çok sesliliğin, hoşgörü ikliminin tarihsel dokudaki görkemli yansımaları, mekân üzerindeki eşsiz göstergeleridir.

Beyoğlu bu çoksesli karakterini, sokaklarından eksik olmayan müzikleri; çok dilli ve çok motifli sanat, edebiyat ve kültür dünyası ile de kanıtlar.

BEYOĞLU İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ TARİHÇESİ

Beyoğlu'nda tarihî doku ve kültürel atmosferin yanında büyük çeşitlilik taşıyan zengin alanlardan biri de hiç kuşkusuz eğitim hayatıdır. Bu çok kültürlülük içerisinde Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı pek çok okul bulunur.  Farklı dünyalara, değişik etnik ve dinî bağlara sahip bu okullar Beyoğlu'na yeni dokunuşlar ve sanatsal parçalar ekleyerek ilçenin eğitim dünyasını zenginleştiriyor.

Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü 1982 yılında İstanbul'da kurulan 10 İlçe Eğitim Müdürlüğünden biridir.

Kuruluş aşamasında İlçe Eğitim Müdürü olarak Yılmaz AKCAN görevlendirilmiştir. 1985 yılında İlçe Eğitim Müdürlükleri İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerine dönüştürülmüştür. 1996 yılına kadar Dr. Tevfik Sağlam Ortaokulu binasında hizmet veren Beyoğlu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü daha sonra İstiklal Caddesi üzerinde bulunan Hükümet Konağı binasının 4.katına taşınmıştır.

Müdürlüğümüz İstiklal Caddesi'ndeki yerinden 2023 itibarıyla Kasımpaşa Gazi Hasan Paşa Kışlasındaki yeni Hükümet Konağı binasına taşınmıştır.