Tarihimiz eşsiz zafer ve destanlarla doludur. Bu bize geçmişimizden güç alarak  yarınlara yürüme imkanı verir. Yoksa bu kuru ve ruhsuz bir hamaset değildir.  Maziyle bağını koparmadan yarınlara yürüye bilmek milletleri güçlü ve erdemli kılar.

Bu milletin evlatları maziden aldıkları güçle 15 Temmuz’da bizden sonraki nesillere miras olarak altın bir sayfa armağan ettiler.

15 Temmuzda bu zaferin mimarı olan şehitlerimizi ve tüm şehitleri şükran, minnet ve rahmetle yad ediyoruz. Tarihin her döneminde ölümü göze alarak gazilik şerefine nail olup aramızdan ayrılan tüm büyüklerimizi de minnet ve şükranla anıyoruz.

Şehitlerimiz ve Gazilerimiz her daim, bu kutsal vatan topraklarındaki varlığımızın birer sembolü ve güvencesidir. 15 Temmuz’da ülkemize yönelen tehditlere karşı kendilerini siper eden kahraman halkımız, askerlerimiz ve polislerimiz aynı şuur ve fedakarlıkla yarınlarda da üzerlerine düşeni yapacaktır.

Aziz milletimiz kutsal değerlerini, bağımsızlığını, vatan ve bayrak sevgisini her şeyin üstünde tutan, bu uğurda hayatlarını dahi feda etmekten çekinmeyen kahramanlarımız sayesinde karşısına çıkan tüm badireleri atlatacak güce, dirayete ve kararlılığa sahiptir.

19 Eylül, Milletimizin kahramanlık ve cesaretinin taçlandığı gündür. Gazilerimiz, Cumhuriyetimizin teminatı ve temel taşıdır. Sergiledikleri kahramanlık, cesaret ve fedakarlıklar, milletimize her zaman güç ve ilham kaynağı olacaklardır.

Gazi halkımız 15 Temmuz Gecesi, bayrağın ve bağımsızlığın paha biçilmez değerler olduğunu ve bu değerler uğruna nelerin göze alınabileceğini bizlere bir kez daha göstermişlerdir.

 Vatanımızı, istiklalimizi, birlik ve beraberliğimizi canları pahasına savunan, bu kutlu mücadele sırasında yaralanan, sakatlanan tüm gazilerimize milletimiz adına en kalbi duygularımla şükranlarımı ifade ediyorum.